“TÜRKİYE’Yİ KİRLERİNDEN SEVGİYLE YIKAYAN” ŞAİR: KÂMİL AYDEMİR

“TÜRKİYE’Yİ KİRLERİNDEN SEVGİYLE YIKAYAN” ŞAİR: KÂMİL AYDEMİR

İbrahim Eroğlu

Şiir serüvenini 80’li yılların ilk yarısından itibaren izlediğim Kâmil Aydemir, 12 Eylülün yurtdışına savurduğu şairlerimizden birisidir. Üretken bir şair olan Kâmil Aydemir’in geçen yılın sonlarında Ozan Yayınları’ndan iki şiir kitabı birden çıktı; “ Mutluluğa Hangi Renkten Çıkılır” ve “Kuşlar Uçurtma Uçuruyor”(Her iki kitabı da imzalayıp adresime gönderdi. Uzun süredir okuyacağım öncelikli kitaplar listesinde bulunan bu kitapları nihayet bir-iki hafta önce okuma fırsatım oldu).
Bugüne dek; 20’ye yakın kitabı yayımlanan Kâmil Aydemir’in bu şiir kitaplarında da; insan hakları, insan haltları, (doğup büyüdüğü)Karadeniz coğrafyası, o coğrafyanın yetiştirdiği (Kâzım Koyuncu, Metin Lokumcu gibi) topluma örnek olan insanlar, hak, hukuk, adalet, sevgi, aşk, çocuklar ve anne ve baba sevgisinin yanı sıra; sürgünlüğün de sürekli işlediği konular arasında yer aldığını görülüyor.

Bir dil işçisi olan şairimiz, şiirlerini genellikle uzun soluklu dizeler üzerine kuruyor. Atasözü ya da deyim kıvamında kurduğu dizeler de gözden kaçmıyor. “Şiirlerini uzun soluklu dizeler üzerine kuruyor” dediğim şairimizin şiirlerinden “nehir şiir/ler” yazacak izlenimi de ediniyorsunuz.

Özellikle Hollanda’ da yaşayan şairlerimiz arasında önemli bir yer tutan, toplumun her kesiminde ses getiren “Artvin’ de Bahar” şiirinin yazarı şairimizin kitaplarını okumanızı öneriyor, her iki kitabından da tadımlık birer şiiri(ni) sizlerle paylaşıyorum:

baharım sensin nerdesin

hani bendim senin adresin
çıkmıyor sesin nerdesin
kimliğimi alıp
nasıl gidersin

hâlâ ciğerimde dolaşıyor nefesin
güneş geliyor pencereme
sensizliğimi kaşıyor
sensiz günler sırtıma basıp geçiyor
nerdesin

yastığıma biriken gözyaşlarımı
sokaklar içiyor
testere olmuş zaman beni biçiyor
yaşamak mı denir buna nerdesin

sensiz kimliksizim
susmaz sol yanımdaki sızım
toprağından sökülmüş çınarım
suyu kurutulmuş pınarım
hasretin düştü içime yanarım
çıkmıyor sesin nerdesin

aşkı bize küstürme
bu şehir devrilir üstüme baharım sensin
nerdesin

düşse bir yaprağın
memleketim gibi ağlarsın
kuruyunca gönül bağın
sen de kendine küsersin
nerdesin

hasretin tutar ellerimi
bulsunlar diye seni
turnalara verdim gözlerimi
bir çukur yutar beni
göremiyorum kendimi
nerdesin

(Mutluluğa Hangi Renkten Çıkılır)

size emanet çocuklar

silecek silgi arıyorum hüzne
her güne bir demet umut serpiyorum
sevdiklerim için
her gün öpücük asıyorum gökyüzüne

yakar beni iflah olmaz hasretim
götürür mü memleketimin dağlarına
gözlerimi assam turnaya
neden kanatırız
çocukların gamzelerini giydirmek varken dünyaya

sen beni yok say sevdiğim
sen beni yok say
kanarken memleketim
ölümlerde yanarken analar
ben ağız tadıyla
nasıl otururum sofraya
geceye sığmaz ay
ben sığmam dünyaya

başarsam da şeker gibi bir dünya versem size
ama çocuklar ancak
her günün şafağında şeker veririm size
yalnız size güvenebilirim
gülüşüm güzel günlere düşüm
size emanet çocuklar
kendinde kayıp insanlar

(Kuşlar Uçurtma Uçuruyor)